20 Mart 2012 Salı

BNRP Kayıtları

Kaan Çaydamlı ve Mete Avunduk
"Korumasız toprakları koru, kadınların ve çocukların önünde asla tükürme!"


der ve başlar. Kaan Çaydamlı, Mete Avunduk. Gençliğini 90'larda yaşamış Kadıköy semalarında dolananların daha çok aşina olduğu iki isim. 

Bir radyo programı düşün ki zamanının en agresifi en farklısı. Yayında dakikalarca suskunluk ya da dünya dışı varlıkların bağlandığı bir radyo programı? Yeri geliyor en derin felsefenin taşını oyuyor, yeri geliyor sıradan rutin cümleler. Sayın dinleyenle beraber ağlıyor, isyan ediyor yayından sonra birlikte yatıyor. Bazen "dünyanın en büyük kiremitte balık maketinin" içinde bulunduğu bir hikayenin içinde buluyorsun kendini bazen de yayına bağlanan kadının göğüs ölçülerinin kaç olduğuna denk geliyorsun.
K: En son ne zaman aldatıldın?
M: Pazartesi.
K: Çarşamba benimleydi çünkü ondan sordum.
M: O halde perşembe günü.
K: Ben salı gününden beri düzenli olarak aldatılıyorum.

O an canı ne isterse öyle giden bir radyo programı. Leonard Cohen'den sonra Orhan Gencebay dinliyorsun, Ümit Besen'den sonra Bruce Springsteen. Programda en çok duyulan seslerden biriside içinde "iki buz bulunan çay" bardaklarının sesleri. Yada kuşkıçılar. 
Kent Fm'de Pazartesi, salı perşembe 22:00'den biraz sonra keyifleri ne zaman isterse program o zaman başlardı.
m: hafta sonu napıyosun?
k: hiç işte standart sana geliyorum.
m: peki ben napıyorum?
k: bilmiyorum hiç evde olmuyorsun.
Programın konusu O gün/o hafta başlarından ne geçtiyse ya da aşık oldukları kadınlara istinaden her gece bir şey olurdu. Eğer aşk sendromuna yakalanmışlarsa o gece çok ama çok derin aşk felsefesi yapılırdı. Hele ki her zaman ki gibi terk edilmişlerse. Hayat, aşk ve kadınlar...
K: Gecenin konusu; Bir şaiirin hayatında rakı beyaz peynir ve martılar ne kadar ağırlıkta bir yer tutabilir ve karanfil yer çekimine maruz kalan bir sebze midir? Buradan hareketle yer çekimi, yer çekim, teknikleri, yer çekimine karşı adeta yer çekimine meydan okurcasına bir insanın geçici yer çekimsizlik hali, geçici yer çekimsizlik hali üretme teknikleri.
M: Gene dolu bir gece olacak.
Esasında Kaybedenler Kulübü bir yalnızlık durumuydu. Yalnız olma haliydi. Amacın sonundaki yalnızlık hatta arzuladığın kadınla yatarken bile yalnız olabilmekti. Filmle birlikte yeniden hayat bulup yavaş yavaş canlanmaya başlayan bu akım, özenenler yada etkisinde kalanlar yüzünden bunu sevgilisizlik olarak algılasa bile kaybeden olmak sevgilisiz olmak değildi.
K: Çok yalnızım ya...
M: Yoğurt ye geçer.
standart.fm kaybedenler kulübü
Yıllar sonra tekrardan başladı. Her ne kadar ben uzun yıllarını es geçip programın son demlerine yetişsem de o günlerin tadı yavaş yavaş tekrardan yakalıyor gibi. Bu iki adamın muhabbetini özlemişim. Gene gelişi güzel, kafaları neye eserse o yöne giden olabildiğince kült muhabbet. Tabii ki vazgeçilmez arasında olan Brit'in sesinide özlemişim. Yazmam gereken birçok atladığım şey var ama olsun. Mesela Egemen sendromu ve Kadıköy'de ki Yalnızlar Kulübü partileri...


İsteyen Standart.fm'den Pazartesi, Salı, Perşembe günleri 23:00'da dinleyebilir. 
Son olarak Bu yazı, her zaman oldugu gibi montana çetesine, şehrin kötü çocuklarına, tüm huzursuz ruhlarına, hayatı ve kadınları hala öğrenmekte olduğumuz Kadıköy sokaklarına adanmıştır. İyi geceler tabii öyle birşey mümkünse...



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Şimdi sen buraya yazıyorsun ya, Yaz be! Yazana birde sen yaz.