Yıllar öncesi bile insanın uykusunu kaçırmaya yetiyor bazen... Olmuş, bitmiş, yaşanmış, geçmiş... Başlıklar halinde hatırlıyorsun anıları sonrasında içine girince derinliklerine kadar inebiliyorsun. O günlerin derinliklerinde kayboldukça içtiğin bayat çay bile taze geliyor. Kendini genç hissediyorsun. Oturduğun yerden gençleşiyorsun bi anlama. Beyninde o günlere dair fırtınalar kopuyor, zaman zaman kalbin bir heyecanla hızlanıyor, gamzelerin yanaklarında gülümsemeyle ortaya çıkıyor... Bazı anılarıda parça parça hayal meyal hatırlıyorsun. Hatırlamak istemiyorsun belkide kim bilir? Kaçtıkların, unutmaya çalıştıkların... Yarım kalmışlar. En kötüsüdür yarım kalmışlar. Gün geliyor öyle bir gidiyor ki aklındaki yarım kalmışlar içinde kalıyor. Alıp karşıma yıllar öncesinin şu konusunu iyisiyle kötüsüyle konuşalım diyemiyorsun... Bir gidiyor, kelimeler anlamını yitiriyor... Artık senin yüzünü güzelleştiren o gamzeli anılar bile canını yakıyor. Ve artık her anı acıtıyor...