Burada evlilikle ilgili ahkam kesmeyecem elbette ama "
bence" bir kaç tespit, belkide görüşümü bildirecem. Zaten her sitede "
uzun evliliklerin sırrı" ile alakalı olarak bolca yazılar var. Hatta aylık çıkan her derginin içinde bile iki ayda bir tekrarlanan uzun evlilik anketleri, kelamları vs. vs...
Ben henüz evlenmedim, ucuna bile gelemedim, hatta etrafımdaki çoğu çift boşanmış durumda. Ama tespit yapmayacağım anlamına gelmiyor tabiki. Çünkü şöyle düşünün, belkide dediklerimi onlarda görmediğim için hepsi boşanmıştır? Neyse çok uzatmayacam belkide bu dediklerimi sevgilinizle uygulayabilirsiniz. Hem bir değişiklik olur. Zaten o sürekli başınızı koyduğunuz tek kişilik, ince yastığı bel altına alarak seviş seviş nereye kadar? Farklı şeyler de deneyin.
Kural 1: Yatağa Küs Girmemek
Tamam zaten bunu hepimiz biliyoruz ama uygulamıyoruz. Bunun üstüne pek bişey demeyecem, zaten kural ikinin yolunu yapmak adına mecburen yazdım. Ama ister istemez insan en çok sevdiğini öldürdüğü için gün olur seyran olur baya bi zaman gelir büyük bir kavga, trip vari şeyler olmaya başlaması doğaldır. Haliyle ardı ardına derken artık yatakta bile olmaması gereken küslükler başlar ki iş buraya geldiyse mutlaka ilişkiyi bir check-up'a sokmanın zamanı gelmiştir demektir.
En Önemli Kural 2: Tek Yastık.
Genelde hepimiz anneanne yada babaanne yastığı olarak biliriz. Böyle kolon gibi uzuncana ve bütün yatağı kaplayan kütük gibi yastık. Evliliğin anahtarı bu yastıkta yatıyor bence. Çünkü seviştikten sonra olsun, kavgadan sonra olsun kıçını dönüp yatma yastığa sarılarak uyuma olayını ortadan kaldırıyor. Mesela çatır çatır seviştiniz ve sonunda bitkin düşen vücudun isteği 3-5 dakika olsun dinlenmektir. Bu sırada biz erkekler, genelde yaptığımız hareket
o şaşkoloz zaman diye tabir ettiğim zaman aralığında bilinç yerinde olmadığı için çoğu zaman yastığa sarılıp uyuruz. İşte anane yastığı bu salakça durumu ortadan kaldırıyor. O yastık aranızı birleştirir. Yeri gelir çiftlerin ikisi birden yastığı ortalarına alarak uyurlar (deneyin) Bence büyük büyük büyüklerimiz yastığa sarılıp yatmak yerine birbirlerine sarılıyorlardı. Öyle kocaman yastığın altına başlarını gömüp trip attıklarını da sanmıyorum! Yanındakinin canını sıktıklarını! Düşünün bir bakalım anane yada babaannelerimiz zamanında hayat bugünkünden daha rahat mıydı? Bir şeylere ulaşmak daha mı kolaydı? Tam aksine adamlar karne ile ekmek alıyorlardı! Bu kadar rahata varıp "
Amaaaaan koy götüne" cümlesini kurmak yerine direniyorlardı sonuna kadar. Rahat bulup kıçlarını yaymıyorlardı... Bana anlatılıp benim duyduklarım yada eski filmlerden, fotoğraflardan gördüklerim kadarıyla baya bir zordu. Biz şimdi nostaljik diye farklı bi hava katıyoruz ama o zamanlara gitsek hemen kaçarız!
Onlarda yer yer isyan edip belki birbirlerine bağırıyorlardı ama "Tek yastıkta kocuyorlar"dı... Kokuları ise ayrı ayrı yastıklar yerine tek yastığa siniyordu. Uyku sırasında soludukları kokular kendi kokuları yerine birbirlerinin kokularıydı. Bu yüzden birbirlerini benimseyip, bencil olmuyorlardı...
Bence evinizde tek yastık bulundurun. Bir farklılık olsun deneyin. Kaybedecek neyiniz var? Hiç yoktan fantezilerinizde çok yardımcı olur.