20 Nisan 2012 Cuma

on8 TV ve Okan Bayülgen

on8 TV ve Okan Bayülgen
Çok şükür saçmasapan dizi ve gereksiz reklam pompalamasından kurtulacağımız bir kanal olacak. En azından ben öyle sanıyorum ve diliyorum. Kimin neyin bünyesinden kurulacağı pekte umurumda değil. Ama ibretlik birşey olup diğer kanalların kökten değişim başlangıcı olacak gibime geliyor. Okan Bayülgen'in Salı ve Perşembe günü yaptığı programlarda çıkan anket sonuçları bile en az 13.000 oylamaya sahip olduğu sürece bu işin karşılıklı iletişim olduğunu herkese anlattı. 2 ay önce babamla bile izlerken "oğlum sor bakalım belki cevaplarlar" diye seslendikten sonra artık Tv sektöründe dengelerin herşeyiyle farklı olduğunu tam olarak idrak ettim. 


on8TV'nin ilk basın bülteni;
‘on8tv ulusal kanalların, ‘ailenizin televizyonu’ kampanyalarından farklı, ‘hedef kişisel medya’, ‘yanlızca senin için sloganlarıyla geliyor. Seyirciyi değil, takipçiyi istiyor. Bu açıdan hedef kitlesini anlamak ve saygısını kazanmak temel prensibi. Cep, tablet ve PC’lerle izleme yanlızlaştığı ve kişiselleştirildiği bir dönemde, uyuşturmak ve fırsattan istifade reklam pompalamak yerine ‘yaşamına arkadaşlık etmek’ istiyor. Bu açıdan genç ‘Gençlik Televizyonu’. Gördüğünüz gibi hiç havalı reklam cümlesi kurmadan derdimi anlatabildim. Reklamcılarla konuşurken bir kaç tane sallıyorum muhakkak anlasınlar diye! Sonuçta on8tv eski ve yeni medyayı ortak kullanan ve genç adamların yaptığı bir iş olarak, çok tedirgin edici değil mi sizce de? Bu on8tv’nin ilk basın bültenidir’.
Olayın başında Okan Bayülgen varsa zaten arkasından sorgusuzca tamam diyecek gençliğin içindeyim bende. Bu yüzden sonuna kadar güveniyorum. Ama buna istinaden benimde isteklerim olmayacak değil. İstekler demiyelim de sadece istek diyelim. Tek istediğim internet üzerinden kesintisiz CANLI yayınlanabilmesi. Benim gibi geceleri sabahlara kalan baykuş mesaicilerinin Tvleri izleme lüksü sadece internet üzerinden oluyor. Yani birçoğumuz böyle gidip tv ile mekanda bulunurken bir taraftan iş yapıp bir tarafan kulağımız tv'de olmuyor. Bu sorununda tek çözüm yolu internetten yayın olması! Birkaç sosyal medya programı yaptığını ZANNEDEN programların bile internet üzerinden canlı olarak izlenememesi onların sosyal medya programı yaptırdığını zannettirse de halen Tv sektörünün köleliği içinde kavruluyorlar. Bizimde gözümüzü boyamaya çalışıyorlar güyya! Zaten yayınlanacak olan diziler vs. kısmına hiç girmiyorum bile. Yıllardır 40 dakikadan fazla olmasından yakınılıyordur. Onlarda 40 dkya bağlanır diye umuyorum ki öyle olur zaten. 

Şuna eminim ki alışılagelmiş televizyonculuk anlayışını kökten söküp atacak ve interaktif katılımda bulunacağımız bir kanal olacak... Hayırlısı bakalım kolay gelsin herkese...


18 Nisan 2012 Çarşamba

Hırsız Fotoğrafçılar

Hırsız Fotoğrafçılar
Daha önce fotoğrafla ilgilendiğimden bahsetmiştim sanırım. Profesyonel yada amatör olarak bile değil, sadece "hobi olarak deklanşöre basıyorum" tabirini daha yerinde buluyorum. Çünkü pek üstüne düşecek zamanım olmuyor ve bu işin peşinden koşanlar kadar bile bilgim olduğumu zannetmiyorum. Fotoğrafçılık mevzusu son birkaç yıl içinde büyük çağ atladı. Vesikalıklar, düğün, sünnet fotoğrafçılığı derken işin içine teknolojide girince işin ucu bucağı kalmadan aldı başını gitti. Eskiden herhangi bir devlet dairesinde yada sınav merkezine bile giderken yanımızda götürmemiz gereken üç dört adet vesikalıkların yerini gittiğimiz yerlerde bulunan webcamler aldı. Tab yaptırmak istediğimiz filmliler makinalar kalktı yerine 4gb, 8gb lık hafıza kartları girdi. Sokaklarımızda bulunan "Foto Nejat" tabelaları "Emlakçı Nejat" olarak değişti. 

Ama fotoğraf piyasası öldü mü? Tabiki de hayır. Sadece büyük bir devrim yaşadı veya boyut değiştirdi diyebiliriz. İşin içine photoshop, lightroom vb. programlar girdi ve artık günümüzde manipüle edilmiş fotoğraf (silinmiş/eklenmiş obje gibi) veya fazla renklendirmeli fotoların doğal olup olmaması konuşulmaya başlandı.  Neyse konu bu değil zaten.

Günümüzde fotoğraf çekmek artık telefonlarımıza kadar girdiği bu zamanda artık herkesin yapabileceği gibi gözükse de esasında herkesin yapamadığı ama yapmak için uğraştığı yada BAŞKALARININ FOTOĞRAFLARINI ÇALARAK müşterilerini kandırdığı bir ekmek kapısı halinde. Facebookta mutlaka denk gelmişinizdir "xxx photography" diye sayfalara. Bunlardan kimisi çok iyidir, kimisi kötüdür. Bu insanın beğenisine kalmış bişey tabi ama bunların dışında bizim farkında olmadığımız esasında arasında HIRSIZ olanlarda var. Başkalarının fotoğraflarını alarak "bunları ben çektim bakın portre bakın manzara fotoğrafları" diyerek bize satmaya çalışanlar Çakma fotoğrafçı sayfaları.  İşte tam bu noktada HIRSIZ ile EMEKÇİYİ ayıran bir facebook sayfası var. HIRSIZ FOTOĞRAFÇILAR sayfası bunları ayıklayarak ifşa etmeyi seçmiş. Neredeyse kuruluşundan beri takip ettiğim bu sayfa (o sıralar 200-300 kişiydi) onca zaman içerisinde birçok kişiyi ifşa ederek EMEK HIRSIZLARINI yok etmeyi başardı. Kimisi halen yüzsüz yüzsüz çalıp çırpmaya devam etse de kimisi akıllanıp fotoğraf çekmeye başladı. Ekipleri sağlam, arkasında birçokta destekçisi var. Kavga çıksa indirirler aşa.

Uyanık olun. Facebookta binbir tane sayfa beğenmiş durumdasınız zaten. Bu sayfayı da takip etmenizde fayda var. Belki çok yakında takip ettiğiniz fotoğrafçının fotoğrafları belkide ona ait değildir? Çünkü bahsettiğim sayfada zaman içerisinde nelere şahit olduk nelere... Hiç yoktan yarın öbürgün düğününüz, nişanınız olur, sizin olmasa bile bi arkadaşınızın olur belkide emek hırsızı fotoğrafçıların mağduru olmasını önlersiniz. Düğün, nişan, sünnet, doğum vs. fotoğraflarınız çok güzel olmasını dilerken hüsrana uğramamak adına göz atmakta fayda var. 

Bu dediklerimin yarısını okuyan fotoğrafla ilgilenenler zaten çoktan sayfaya beğenip incelemeye başlamıştır bile, ama fotoğraf konusuna uzak olanlarında bir göz atar umarım.

Son olarak, Işığınız istediğiniz gibi olsun.