8 Mart 2012 Perşembe

Zeyna, Kadınlar Günün Kutlu Olsun.

Önsöz olarak ufak bir bilgi;
"8 Mart 1857 tarihinde ABD'nin New York kentinde 40.000 dokuma işçisi daha iyi çalışma koşulları istemiyle bir tekstil fabrikasında greve başladı. Ancak polisin işçilere saldırması ve işçilerin fabrikaya kilitlenmesi, arkasından da çıkan yangında işçilerin fabrika önünde kurulan barikatlardan kaçamaması sonucunda çoğu kadın 129 işçi can verdi..." devamını vikipedia'dan okuyun! Bunu her kadın bilmeli ki ilerde bir gün "bu gün nerden çıktı" denildiğinde şakkadanak cevaplanabilmeli. Ben yazıma geçeyim.
Bugün keşke "Yok şiddet, yok şu kadınlar günü" diye isyankar takılanacağına çıkıp sokaklara 1 hafta boyunca etkinlik yapılmasını dilerdim. Bugün birlik olunabilinseydi. Böyle kenarından köşesinden olmasaydı da "vay be" dedirtecek aktivistlikte bulunulsaydı. 

Halen tv, radyo ve sosyal medya'da emekçi, sigortalı, ezilen, barbekücü kadınlar günü diye dillere gelip ister istemez ayrımcılık yapılıyor gibi geliyor bana! 

Kadınlar Günü işte... ha emekçi kadın, ha ezilen kadın, ha sigortalı kadın...
Hepsinin ortak günü olarak bilinse ne fark eder? Nedir bu illaki bir "sıfat" takma çabası? Küçümseme gibi anlaşılmasın bu dediklerim ama bu ayrımcılık, yapılmak istenen ortak yürüyüşü de baltalıyor. 

YAZI;
Zordur memleketimde kadın olmak.
İtilir, kakılır, aşağılanır, bol bol ağlatılır, her gün gazetelerin üçüncü sayfalarının vazgeçilmezidir kadın.
Başkasına kızıldığında insanın hıncını alandır Kadın.
Sık sık susturulur, yeri gelir kadından utanılır, öz güvensiz odunlar yüzünden.
Günah keçisidir kadın, suçsuzsa bile suçludur. Küfredilendir.
Giydiği kıyafete göre yargılanandır kadın
Seçim hakkı olmayandır. Yeri geldiğinde "Hayır" diyemeyendir kadın.
"Sen ne anlarsın be" cümlesini en çok duyandır kadın.
Cinayet, Dövme, Tecavüz olaylarına hiç girmiyorum bile!!!!!!!!

Kadınlara özgürlük verilmişti. Nereden nereye işte, 1930'da ilk kez belediye seçimlerinde seçme, 1933'de muhtar seçme ve seçilme ardından 1934'de Anayasa'da yapılan değişiklikle Kadınlara seçme ve Seçilme hakkı verilerek Dünyada bir ilk olmamışmıydık. Bugün ibret alarak baktığımız kıçımın kenarı Avrupa, o zamanlar ibret alarak seyretmişlerdi bizi... Bugün Mecliste bile 1 tane kadın milletvekili var sanırım. Tam emin değilim ama tamam hadi 2 tane olsun. 
Hee birde durduk yere Bayan-Kadın kavramı bile çıkmıştır memleketimde. Aman ne hoş ne hoş. Ben herhangi bir kadına "bayan" diye seslendiğimde bu kavramı ortaya atanlar kadar tepki yemedim. Bazen bilerek bayan diye sesleniyorum sorun etmiyorlar, tepki bile vermiyorlar. Bence kendi kendimize bişeyler çıkartıp yoruyoruz kendimizi. 
Birde "Kadına pozitif ayrımcılığı düşünmeliyiz abartmamalıyız. Feminizme kaçar mı..." cümlesini kuran bakanımız var. Sanki her şey güllük gülistanlıkta çok düşünmemizin zamanı değilmiş gibi...
"Kadının iç dünyası" kalıbını da düşünmemiz gerekli...Doğru mu? Yanlış mı?

TURA;
Kadın olmak ayrıcalıktır. En başta doğum yapıyor. Bünyesinde bir canlıyı büyütebiliyor. Halen aklım ermiyor. Ermeyecekte! Ben kendi bünyemde düşünüyorum bir canlının büyüdüğünüde... Kestiremiyorum. O his, O duygu, Onu besleyecek, koruyup kollayacak... Tarifi olmayan bir şey.

Kadın olmak güzelliktir. Bulunduğu ortamı mutlaka güzelleştirir. Kendimden örnek vereyim. Hayatımda kadın olmadığı zamanlar baya pasaklı oluyorum. Saç, sakal birbirine girmiş, aynaya bakmaya unutuyorum. /Hoş pek bakmam da moralim bozulmasın diye./ Kendimi bile umursamıyorum. Bakkala gidip eve geldiğimde kapının arkasındaki aynada kendimi görüp "yuh evrimim yarıda kalmış" dediğim zamanlar oldu.

Kadın olmak güçtür. Her şeyinle sıfırı bulmuş olsan bile sırtında kadınım dediği kişinin sıcak elini hissediyorsan yıkılmazsın. Herhangi bir dostunun dokunuşundan daha farklıdır o dokunuş. Sana kaybettiğin gücü, umudu, güveni aşılar birden. Hayatının kopmayacak dalıdır. 

Kadın olmak asalettir. İnsan erkek olarak doğar ama sonrasında adam olması için bir kadına muhtaçtır. Erkeği adam yapan kadındır. Çünkü erkek ilkel bir varlıktır ve görüğü, yaşadığı, tanıdığı, kadınlar erkeğin adamlığını belirler, adam olmasını sağlar. Kadının asaleti erkeğe ne kadar işlemişse hayatında aradığı, yaşadığı kadında ona göre değişir. Erkeğin hayata bakışını bile değiştirir.

Kabullenmemiz gereken bir konuda kadınların erkeklerden daha zeki varlıklar olduğudur. Sonrasında bütün sorunlar ortadan kalıyor zaten. Ben bunu çok önceden kabullendim daha rahat bir yaşam sürdürdüğüme eminim. 

Sona yaklaşırken şunu da belirteyim de tam olsun. Tabi bu benim anladığım kadarını belirterebilecem. Kadınlar anlaşılmaz, karışık değil esasında. Bizim işimize öyle geliyor. /sanırsam/ Kadın Amazon kadınıda olsa gönlünün kişisini bulduğunda içindeki kadınsı duygular dışarı atar. Bu duygularının peşinden hunharca gözü kapalı gider. Eğer karşısındaki odun değilse dünyanın en mutlu erkeği benim demesine ramak kalmıştır. Kadının sayesinde...

xena
Bi doğum günüm vardı onuda kadınlar günü yaptılar ne yapacağımı şaşırdım. 
"Kadınlar gününüz kutlu olsun"

Not: Şimdi izledim. Şu Ayasofya'da gösteri yapan Femen kadınları'da hiç samimi gelmedi bana. Buraya bir iç çamaşırı firması getirmiş. Öncesinde bir basın açıklaması vs. ama arkada reklamlar. Ardından protesto etmeye kalkmış bizim polisler anında indirmişler. 
Keşke o iç çamaşırı firması bir alanı ayarlayıp stand gibi yüksek bir platform düzenleyerek gösteri tadında yapsaydı ya? O şekilde de protesto olmuyor mu? O zaman polislerde bişey diyemez durduk yere 8 MART KADINLAR GÜNÜNDE KADINA ŞİDDET diye haberler çıkmazdı... değil mi? 
Kullanıldı gene kadınlar 3-5 kişide olsa...

4 yorum:

  1. kadınlar gününde doğumgünü olan erkeğin dramı:) güzel yazı çıkar burdan:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. ahaha yazılmışı varda üşeniyorum bilgisayara geçirmeye. şu 8 mart'ı sağ sağlim atlatalım da ardından yapacaz ortaya karışık bişeyler. :)

      Sil
  2. bu yazıya hak verilir, bu yazı başarılı bulunur arkadaş:D beğenildi:D

    YanıtlaSil

Şimdi sen buraya yazıyorsun ya, Yaz be! Yazana birde sen yaz.